“Dünyadaki Yahudi Göçleri, Osmanlı ve Türkiye Yahudileri” Kongresi – HABERLER

Alaton, TUİÇ (Türkiye Uluslararası İlişkiler Çalışmaları) Yahudi Çalışmaları Merkezi’nce Kadir Has Üniversitesi Cibali Yerleşkesi’nde düzenlenen “Dünyadaki Yahudi Göçleri, Osmanlı ve Türkiye Yahudileri” kongresinin açılışında konuştu.

Türkiye’de 15 bin civarında Yahudi yaşadığını, kendisinin de Türk Yahudileri’nden olduğunu belirten Alaton, Yahudiler’in Türkiye’deki oranının 75 milyon insan içerisinde 10 binde 2’de kaldığını, İsrail’e Türkiye’den göçen Yahudiler’in sayısının ise 100 binin üzerinde olduğunu, bu kişilerin hiçbir zaman Türkiye’den kopmadığını, kurdukları kulüplerin kapısında Türk bayrakları bulunduğunu aktardı.

Alaton, yıllar önce Türkiye’de yaptırdıkları bir araştırmada “Yahudi komşu ister misiniz?” sorusuna yüzde 76 “Hayır” cevabı verildiğini, aynı araştırmadaki “Hiç Yahudi tanıyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 85 oranında “Hayır” cevabı çıktığını kaydederek, tanımanın çok önemli olduğunu dile getirdi.

Dünyada Hristiyan toplum içerisinde Hazreti İsa’nın çarmıha gerilişi nedeniyle ortaçağdan beri “Yahudiyi suçlama” eğilimi geliştiğini, bütün dünyada antisemitizmin yaygın olduğunu, Türkiye’nin de bu durumun tesiri altında bulunduğunu ifade eden Alaton, Türkiye’deki Yahudi toplumunun da bu kadar dışa kapalı yaşamasının nedeninin burada bulunabileceğini aktardı.

Alaton, “Yahudiler’i tanıyın. Yalnız Türk Yahudileri’ni değil, dünya Yahudileri’ni tanıyın. Sayısız ilim adamları, doktorlar, avukatlar, araştırmacılar var. Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil eden insanlar var. O küçük toplumla daha yakından ilişki kurmanın çok daha faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

“Liberman, en hafif tabiriyle tatsız bir adam”

Alaton, “Türk Yahudileri ile geniş toplum arasındaki ilişkinin, İsrail devleti üzerinden tanımlanmasıyla ilgili görüşleriniz nedir? İsrail’de vuku bulan herhangi bir gelişmenin Türkiye’deki Yahudiler’e fatura edilmesi doğru mu?” şeklindeki soru üzerine, bu durumun menfi bir olay olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Alaton, şöyle devam etti:

“İsrail yönetimi, Netanyahu hükümeti Türkiye’ye pek sıcak bakan bir hükümet değil. Bunu sadece Türkiye’de değil, İsrail’den gelen televizyonlara da söyledim. Mavi Marmaraolayının ne büyük bir yanlış, haksızlık, felaket, hata olduğunu açık açık dile getirdim. Netanyahu hükümetinin Türkiye’ye karşı tavrı negatif ve çok yanlıştır. Esas yanlış, Netanyahu’nun yanındaki, yönetim ortağı Liberman (Evimiz İsrail Partisi lideri, İsrailDışişleri Bakanı Avigdor Liberman). En hafif tabiriyle tatsız bir adam. O da durumu kötüleştiriyor. İsrail’in bugünkü resmi politikasının, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri düzeltme yolunda faydalı olacağına pek inanmıyorum. Tabi türkiye’nin de kendine göre önyargıları var. Onun da yaklaşımında çok büyük bir parlaklık görmüyorum. Bütün bunlara, İsrail ve Türk hükümetleri arasındaki anlaşmazlıklara rağmen, biz sivil toplum olarak birbirimizi daha iyi tanımalıyız. Hükümetler değişir, toplumlar kalır. Toplumlar her zaman yakın ilişki kurarak birbirini tanımalıdır.”

“Türkiye’de Yahudi lobisi nasıl olsun? Olamaz ki…”

Alaton, “CHP Genel Başkanı KılıçdaroğluABD ziyaretinde Yahudi lobisiyle de görüşeceğini söyledi. Birçok siyasetçi Amerika’ya gidince bu lobiyle görüşüyor. Türkiye’de Yahudi lobisi yok mu? Neden Amerika’da görüşülüyor?” sorusuna karşılık, “Türkiye’de Yahudi lobisi nasıl olsun? Olamaz ki… Çünkü Ankara’da bizleri yöneten büyüklerimiz her şeyi bilirler. Yahudi’ye neden fikir danışsınlar ki? Amerika’daki zavallı Hristiyanlar biraz geri zekalı olabilirler. O yüzden biraz Yahudi’ye ihtiyaçları olabilir” cevabını verdi.

“Geçmişte fazlaca Yahudi göçleri mevcut. Şu anda Yahudi ailelerin çocukları bu göçleri biliyor mu? Küçük çocuklar için gündemde mi?” sorusuna karşılık babasının “Varlık Vergisi” dolayısıyla iflas ettiğini, kendisinin de bu yüzden okuyamadığını anlatan Alaton, Türkiye’den gitmeyerek kendisini ispat ettiğini dile getirdi.

Kendisinden 3 yaş küçük kardeşinin “Varlık Vergisi” mağduru olduktan sonra 6-7 Eylül olaylarını fiilen gördüğünü ve dehşete kapılarak İsveç’e gittiğini ve İsveçli olduğunu ifade eden Alaton, “Tamamen farklı bir adam oldu. Türkiye’yi konuşmak bile istemiyor. Ortada iki farklı örnek var. Bugüne kadar Türkiye’de kalanlar, ülkeye son derece bağlıdır. Fakat son 1-2 yılda politik nedenlerle Yahudiler’in tekrar göçe hazırlandığı yönünde haberler çıktı. Ancak böyle bir durum benim için söz konusu değil” diyerek sözlerini tamamladı. – İstanbul